
SLA’larda teknik başarı kriterleri varken, XLA’larda memnuniyet, kullanılabilirlik hissi ve kolaylık gibi kullanıcıya dayalı metrikler yer alır. Kullanıcıların duygusal ve fonksiyonel ihtiyaçları ölçülebilir hale gelir. Bu da hizmetin kalitesini daha doğru yansıtır. BT hizmeti, sadece teknik değil, kullanıcı memnuniyeti açısından da başarılı hale gelir.

Anketler, puanlama sistemleri ve yorumlarla kullanıcıların deneyimi anlık olarak toplanır. Bu geri bildirimler, hizmet tasarımında hızlı aksiyon alınmasını sağlar. Hizmet yönetimi döngüsü sürekli öğrenmeye dönüşür. Bu yapı, özellikle yüksek hacimli destek birimlerinde fark yaratır.

Sistem hızı, uygulama kolaylığı, hata sıklığı gibi unsurlar, kullanıcıların hissiyatı üzerinden analiz edilir. Teknik KPI’lara ek olarak deneyim verisi, daha kapsamlı bir görünürlük sunar. Dijital hizmetlerin başarısı artık sadece uptime ile değil, kullanılabilirlikle de ölçülür. Bu da dijital dönüşümün merkezine kullanıcıyı yerleştirir.

(XLA + SLA)
XLA ve SLA aynı hizmet yönetimi modeli içinde birlikte uygulanabilir. Kritik sistemlerde SLA’lar ağırlık kazanırken, kullanıcı temas noktalarında XLA’lar devreye girer. Bu esneklik sayesinde farklı birimlere göre özelleştirme mümkündür.

Kullanıcı deneyimi verileri renkli paneller ve dashboard’larla görselleştirilir. SLA panellerine entegre çalışan bu ekranlar, hizmetin “nasıl hissettirdiğini” de gösterir. Yöneticiler sadece teknik değil, deneyimsel veriye de hâkim olur. Böylece üst düzey kararlar daha dengeli hale gelir.

Farklı kullanıcı gruplarının deneyimleri ayrı ayrı izlenir ve yorumlanır. Örneğin, saha çalışanları ile yönetim ekibinin ihtiyaçları farklıdır. XLA sistemi, bu farkları tanıyarak hizmeti kişiselleştirmeyi mümkün kılar. Böylece herkes için uygun ve değerli bir hizmet deneyimi sağlanır.